Bayburt Hamamları

HAMAMLAR

Günümüze kadar gelen üçü merkezde  dört hamam vardır. Bunlar, Bent hamamı, Çarşı hamamı, paşaoğulları hamamı, Pulur ( Gökçedere)  Hamamıdır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde bayburt’a dört hamamdan bahsetmektedir.

BENT HAMAMI

Bu hamam, Çoruh nehri kıyısında kalenin güneydoğu eteğindedir. Akkoyunlulardan Ferahşat beyin vakfı olan hamamın yapım tarihi belli değildir. Dış yapısı değişen hamamın iç mekanı asıl yapısını korumaktadır. Evliya ÇELEBİ Seyahatnamesinde Bayburt’ta dört hamamdan bahsetmektedir. Bunlardan biri Bent Hamamıdır.

Bayburt Çeşmeleri

Ulu caminin  güneydoğusunda, Ulu Cami ile Selçuklu Dönemi eserlerinden Bedesten ( Taşhan ) arasında yer alır.  Ne zaman yapıldığı bilinmektedir. Daha önce bu alanda bulunan külliyenin (yapılar topluluğu) bir üyesi olduğu düşünülmektedir. Çeşmenin bulunduğu alana iki ayrı yolda taş merdivenlerle inilmektedir çeşmeler alanının iki yanında yer alır. Çeşmelerden iki tanesi büyük olmak üzere tamamı yaklaşık 40 adettir. Çeşmelerden bolca su akmaktadır.

Halkın su ihtiyacını karşılamak amacı ile mahalle aralarında tekli çeşmeler yapılmıştır. Ayrıca cami medreselerin  yanında da onlara bağlı çeşmeler bulunmaktadır. Birde diğer çeşmelerden farklı olarak 40 çeşmeler vardır.

Taşhan

BEDESTEN ( TAŞHAN)

Bayburt bedesteni Ulu cami yakınında ve çarşı içerisindedir. Ne zaman yapıldığı belli değildir. Geçirdiği bir yangından sonra kitabeleri kaybolmuştur. Bugün depo olarak kullanılan bedesten üç bölümden meydana gelmektedir. Evliya ÇELEBİ XVII. Yüzyıl başında Bayburt’u ziyaret ettiğinde   bu bedestenden “gayet, süslü ve zarif” diye bahsetmektedir.

İmaret Tepesi Şehitliği

1918 yılında silahlı ermeni çeteler tarafında şehit edilenlerin kemikleri toplanarak, bu aklana defnedilmiştir.1953 yılında Bayburt belediyesi tarafından duvarla çevrilerek koruma altına alınmış, imaret tepesi şehitliği denilmiştir.

İmaret tepesi Bayburt’a hakim bir tepe olup, şehrin görsel güzelliğini ortaya koymaktadır. Bayburt’u ziyaret edenler için bu tepeden şehri seyretmek ayrı keyif olacaktır.

Bayburtlu Şair Zihni Anıtı

Bayburt ismi ile anılan son dönemin en  büyük şairlerinden olan Şair Zihni 1797 yılında Bayburt’ta dünyaya gelmiştir. Şairin asıl adı “Mehmet Emin“ dir. Bayburt, Erzurum ve Trabzon medreselerinde eğitim görmüş, Osmanlı devletinin çeşitli kademelerinde devlet memuru olarak görev almıştır.1858 yılında Bayburt’a gelirken trabzon’un Maçka ilçesine bağlı bahçekaya köyünde vefat etmiştir. 1936 yılında mezarı buradan alınarak Bayburt’ta imaret tepesindeki abidesinin sanduka bölümüne törenle defnedilmiştir.

Dede Korkut

Dede Korkut Kültür ve Sanat Şöleni
Yeri ve Tarihi
Merkez – Temmuz 3. Haftası
Düzenleyen Kuruluş
Bayburt Belediye Başkanlığı
Dede Korkut

Bayburt ‘ a 39 km mesafede yer alan Yıldırım (Masat ) köyünün hemen çıkışında bulunur. Halk arasında Ali Baba, Büyük Baba anlamında kullanılan ve bütün Türk dünyasının yakından tanıdığı Dede Korkuta ait olduğu söylenmektedir. Türbenin hemen yanında birde çeşme vardır. Türbenin üzerinde herhangi bir bilgi bulunmaktadır. Türbe,mimari tarzı ve kullanılan malzeme bakımından ve diğer türbelerden farklı yapıdadır. Yapının inşasında sarı taş, tüftaş başta olmak üzere, farklı taşlar kullanılmıştır. Bunlar farklı büyüklükte taşlardır.

DEDE KORKUTUN HAYATI

Dedem korkut,Korkut Ata gibi adlarla da anılan Dede Korkut’un ne zaman yaşadığı tam olarak bilinmemektedir. Bilinenlerin çoğu söylentilere dayanır. Bu söylentilere göre, Oğuzların Kayı veya Bayat boylarından gelmektedir ve Kara Hocanın oğludur. 100 yada 295 yılı yaşadığı söylenir. Bir başka söylentiye göre ise 570-632 yılları arasında yaşamıştır. İsak Peygamberin soyundan geldiği, Peygamberimizin hayır duasını aldığı ve Oğuzlara İslam dinini öğrettiği günümüze kadar ulaşan söylentilerdendir.

Dede Korkut; hikayelerden anlaşıldığına göre Oğuzların akıl danıştıkları , gelecekten haber verdiğine inandıkları bir kişidir. Türklerin bilge atası Dede Korkut her öykün ün sonunda kopuzuyla ortaya çıkar Oğuz beylerine, boylarına dualar okur, şiirler bilgece sözler söyler. Bu hikayelerde; Türk boylarının savaşları, barışları, aile ve eğitim yapısı ,üstün ahlakı ve karakter sağlamlığı da vurgulanır. Asıl adı, Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife –i Oğuzhan (Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) olan, ve Arapça yazılmış 12 destansı hikayenin yer aldığı asıl nüsha Dresden Kütüphanesinde, 6 hikayelik ikinci bir nüsha ise Vatikan Kütüphanesindendir. 15. Yüzyılda yazıya geçirildiği tahmin edilen Dede Korkut Kitabında bu adın verilmesi bütün hikayelerde Dede Korkut’un ortaya çıkmasındandır.

BAYBURT’ TA DEDE KORKU‘TUN YERİ VE ÖNEMİ

Bayburt; Türklerin Anadolu’ da yerleştikleri en eski yerleşim yerlerindendir. Aratırmacılar Bayburt’u gerek Selçuklular gerekse Osmanlılar döneminde 2.  derecede önemli bir kültür merkezi olarak belirtmektedirler. Bayburt, ünü sınırları aşan pek çok bilim ve sanat adamı yetiştirmiştir.Türk Dünyasının ortak kültür hazinelerinin en büyüklerinden biri olan Dede Korkut’ da bunlardan biridir. “ Ozanların Piri”, “Ozanların Başı “ nitelenen Dede Korkut’ la ilgili gerçek; Türklerin olduğu her yerde Dede Kokut ‘un olduğudur. Bir görüşe göre Korkut Ata, Oğuz ve Kıpçak’ların bir arada yaşadığı dönemde Bayburt çevresinde yaşamıştır.

Dede Korkut,   hayattayken Bayburt‘ ta yaşamasa bile, yüzyıllardan beri Bayburt’un kültüründe yaşamak da ve yaşatılmaktadır. Dede Korkut hikayeleri Bayburt’ta canlılığını korumaktadır. Anlatılan hikayelerden Bey Böyrek ( Bamsi Beyrek) ‘in bir çok varyantı Bayburt’ ta tespit edilmiştir. Hikayelerde Bayburt, ‘‘Parasarın Bayburt Hisarı” adıyla geçmektedir. Bey Böyrekin mezarı Bayburt kalesindeki “Zindan”ın tam karşısındaki Duduzar Tepesindedir. Dede Korkutun mezarı, Yıldırım (Masat) köyündedir.

Baksı Müzesi

Baksı Müzesi

Farklı bir mekan farklı bir müze; Baksı Müzesi

Farklı  mekan anlayışıyla müzecilik de yeni bir boyut yaratan baskı müzesi  Bayburt a 45 km mesafede, 80 haneli 450 nüfuslu bayraktar köyündedir. Tarihi ipek yolu güzergahında Çoruh Vadisine hakim bir tepede, 20 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur. Sıradışı bir mimariye sahip olan bir müze çağdaş sanatları ve geleneksel ev sanatlarını aynı çatı altında birleştiriyor. Müzede sergi salonları, konferans salonu, kütüphane ve konuk evinin yanı sıra üretime yönelik olarak çeşitli atölyelerde bulunur.

otel bayburt konaklama baksi müzesi 2

Baksı Müzesi, okumak için gençliğinde Baksı’dan ayrılmış olan sanatçı ve eğitimci Hüsamettin Koçan’ın bir düşü “ eve dönüş” projesidir. Koçan, şehirlere göçe alternatif çözümler aradığı bu projeyi zorlu mücadeleler sonunda gerçekleştirdi. Başta sanatçılar olmak üzere çok sayıda gönüllünün katkısıyla toplumsal bir projeye dönüşen müze 20 temmuz 2010’da açıldı. Bayraktar köyünün eski adı olan “Baksı” Kırgız Türkçesi’nde şaman anlamına geliyor. Müze için Baksı isminin seçilmesinin nedeni, şamanın “  şifacı, yardımcı, koruyucu” gibi anlamlarının, müzenin misyonlarıyla örtüşmesindedir.

otel bayburt konaklama baksi müzesi 8

BAKSI MÜZESİNDE SİZİ BEKLİYENLER

Farklı bir mekan anlayışıyla tasarlanan Müze nin mimarisinde yerel mimarinin toprak damlı yapılarından yola çıkıldı. Yerel mimaride kullanılan teknikle ışık içeriye tepeden alındı. Mimari tasarım çevredeki dağ siluetine uygun, doğal ortamla dost, yapı- heykel anlayışıyla oluşturuldu. Farklı mimarinin yanı sıra Baksı Müzesi’nde, çeşitli sanatçıların eserlerinden oluşan çağdaş sanat koleksiyonu halk resimleri koleksiyonu ve yerel ev sanatlarında örneklerde görülebilir. Her yıl bir grup sanatçı bölgede konuk edilerek, bu süreçte üretilen işler bir sonraki yılın çağdaş sanat sergisini oluşturuyor. Sergilenmiş işler bu bir yılın sonunda depo – müze de sürekli sergileniyor açılış sergisine katılan sanatçıların “gelenek ve sanat” temalı resim, heykel, video, yerleştirme gibi eserlerinde burada sergilenmektedir. Asma Kat Galeri de ise her yıl bir tasarımcını yerel malzeme çıkışlı tasarımları sergileniyor. Hüsamettin Koçan’ın halk resimleri koleksiyonu ile yöresel ürünleri “Etnografik Sergi” olarak müzede yer alıyor. Yöresel ürünler Ehram ve Çömlek olarak iki grupta toplanır.

Müze, geleneksel sanatlarla çağdaş sanatı buluşturarak kültürel farkındalık yaratmayı, yoğun göç nedeniyle terk edilmiş olan kültürel değerleri ve el sanatlarını yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Göç, geleneksel kültürün kaybolmasını ve kültürel yabancılaşmayı  beraberinde getirdi. Baksı Müzesi, geleneğin yok olmasına engel olmak için yöresel seramik ve dokuma geleneklerini yaşatarak, insanların yaşamını kendi toprakların sürdürmesini hedefliyor. Bu amaçla müze de çeşitli atölyeler oluşturuldu.

otel bayburt konaklama baksi müzesi 11

“Çözgüdeki Anadolu” atölyesi ile teknolojiye yenik düşün kilim dokumacılığının canlandırılması amaçlanıyor. Hedef, neredeyse tükenmiş olan dokucu sayısını arttırmak, yeni pazarlama kanalları oluşturmak, kilim dokumacılığını yaygınlaştırarak gelir sağlamak.

“ Tezgahta Gelecek Dokumak” konulu atölyenin amacı ehram dokumaya yönelik mesleki eğitim kursu vermektir. Ayrıca ehram geleneğinin bugünün ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak yeniden yorumlamasını sağlamaktır.

“Çağdaş Sanat” atölyesi ile çağdaş sanatı kucaklayan müzede sanatçılar yaz aylarında düzenlenen toplu etkinliklere katılabilir  yada bireysel çalışmalar yapabilirler.

Kaynak: Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Buz Mağarası

Helvaköy Buz Mağarası

Merkez ilçeye 33 km mesafede helva köyünde bulunan mağara hemen köyün yamacındadır. Her mevsim buzullarla kaplı olan mağarada buzdan oluşmuş sarkıt ve dikit bulunmaktadır.

Bayburt’un gizli kalmış doğal güzelliklerinden biri olan mağaraya yazın en sıcak dönemde bile gidilmiş olsa son derece  soğuk bir hava ile karşılaşılmaktadır. Eskiden sıcak yaz günlerinde yiyeceklerin korunması amacıyla köylüler tarafından soğuk hava deposu olarak kullanıldığı söylenmektedir.

Nasıl Gitmeli?

Bayburt’a ulaşım esas olarak kara yolu ile sağlanır Erzurum ve Trabzon hava limanları ise Türkiye’nin  dört bir yanından ulaşımı kolaylaştırır. Bayburt Erzurum havalimanına 1.5 saat , Trabzon havalimanına 2.5 saat mesafede bulunur.