Yeri ve Tarihi
Düzenleyen Kuruluş
Bayburt – Erzurum karayolunun 6.km’inden ayrılarak 16.km daha yol aldıktan sonra ulaşılan Sarıkayalar Şelaleleri, ilimiz merkez Sarıkayalar köyünün girişinde ve köy içinde olmak üzerinde iki tanedir.
Helvaköy Buz Mağarası
Merkez ilçeye 33 km mesafede helva köyünde bulunan mağara hemen köyün yamacındadır. Her mevsim buzullarla kaplı olan mağarada buzdan oluşmuş sarkıt ve dikit bulunmaktadır.
Nasıl Gitmeli?
Bayburt’a ulaşım esas olarak kara yolu ile sağlanır Erzurum ve Trabzon hava limanları ise Türkiye’nin dört bir yanından ulaşımı kolaylaştırır. Bayburt Erzurum havalimanına 1.5 saat , Trabzon havalimanına 2.5 saat mesafede bulunur.
Bayburt Kalesi’nin hemen önünde yükselen Saat Kulesi, heybetli mimarisiyle şehir merkezinin hemen hemen her noktasından görülmektedir. Cumhuriyetin ilan edilmesiyle yapımına başlanan kulenin inşaatı tam 1 yıl sürmüştür. Muhittin Usta adında bir taş ustası tarafından yapımına başlanmış, Rizeli İbrahim Usta tarafından tamamlanmıştır. Kulenin uzunluğu 21 metreyi bulmakta. Kulenin saati ise İsviçre’den getirilmiş olup, sağlamlığını hala korumaktadır.
1924 yılında Bayburt’un düşman işgalinden kurtulup cumhuriyet yönetimine kavuşması anısına 29 ekim 1924 yılında inşa edilerek hizmete açılmıştır. Bayburt’un Rus işgalinden kurtuluşunu simgelemektedir. Tamamen sarı yontma taştan yapılmış olan saat kulesi cumhuriyet caddesindedir.
Bayburt Coğrafyası
Bayburt; doğuda Erzurum, batıda Gümüşhane, kuzeyde Trabzon ve Rize, güneyde Erzincan illeri ile komşudur. Anadolu’nun kuzeydoğusunda Çoruh Nehri kenarında kurulmuştur. 3738 km2 yüzölçüme sahip il, denizden 1500 m yüksektedir.
Bayburt İklimi
Karasal iklimin görüldüğü Bayburt’ta mikro klima sayesinde Doğu Anadolu’ya göre daha yumuşak hava koşulları yaşanmaktadır. Bayburt yıllık ortalama 7 derece sıcaklığa sahiptir. Yıllık ortalama 433,4 mm yağış alan ilde, yağışlı gün sayısı 102’dir. En çok yağış ilkbahar mevsiminde düşmektedir. Bayburt’un en sert rüzgarı güneydoğudan esmektedir.
Bayburt Bitki Örtüsü
İlin bitki örtüsü bozkırdır. Çayır ve mera alanları Bayburt’un yüzde 58’ini, orman alanları ise yüzde 4’ünü kaplamaktadır. İl 14.631 hektar ormanlık alana sahiptir. Orman alanlarının 5.305’ini ardıç, kavak ve çam ağaçları, 9.326’sını meşe ağaçları oluşturmaktadır.
Yeryüzü Şekilleri
Bayburt’un yüzde 45’i dağlık alanlardan oluşmaktadır. İldeki önemli dağlar, kuzeyde Soğanlı, yamanlı ve Kemer dağları, doğuda Kırklar ve Çoruh dağları, batıda Köse dağları, güneyde Otlukbeli, Sarıçiçek, Pulur, Divanyurdu, Coşan dağları ve Kop dağlarıdır.
Kaynak: Tüm hakları ”Kuzeydoğu Anadolu Gezi Rehberi”ne aittir. Kısmen yada tamamen kopyalamayınız.
Bayburt Tarihine Yolculuk
Bayburt, Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan tarihi İpek yolu güzerğahında yer alır. Çoruh nehri kıyısında bulunan şehrin tarihi, M.Ö 3000’li yıllara kadar uzanır. Şehir sırasıyla Azziler, Kimmerler, Midler, Persler, Roma, Bizans, Seçuklular, Akkpyunlular, Safeviler ve Osmanlı Devletlerine ev sahipliği yapmıştır. Bayburt, Türklerin Anadolu’da ilk yerleştikleri bir bölge olma özelliğine sahiptir.
Bayburt’ta ilk yerleşimler
Yapılan kazılar, Bayburt’a yerleşen ilk medeniyetin Azziler olduğunu gösterir. Bölge M.Ö.9. yüzyılda Urartular, ardından 770-665 yılları arasında Kimmer ve ”Saka Türkleri” olarak bilinen İskitler’in himayesi altında kalır. Bu kavimlerin özellikle maden işletme sanatında oldukça ileri düzeyde oldukları bilinmektedir.
Kaynak: Tüm hakları ”Kuzeydoğu Anadolu Gezi Rehberi”ne aittir. Kısmen yada tamamen kopyalamayınız.
Bayburt; Çin-Trabzon Tarihi İpekyolu güzerğahı üzerinde tarih ile doğal güzelliklerin buluştuğu bir yerdir. Tarih öncesi dönemler de dahil olmak üzere Bayburt bir çok uygarlığa ev sahipliği yaparak bu uygarlıkların izlerini günümüze taşımıştır. Bu nedenle Bayburt’un tarihi koridorlarında yürürken çok zengin bir kavimler mozaiğini görürsünüz.
Bayburt is a palce where historical and natural beauties come together on Chine-Trabzon historical Silk route. Bayburt hosted many civilizations including prehistoric periods and brought traces of these civilizations to present. For this reason, while walking in the corridors of Bayburt, you will see a verty rich mosaic of tribes.
Kırk Keçi Hikayesi
1054’de Bayburt Türkler tarafından fethedilmek istenir. Fakat kaleyi düşürmek zordur. Türk yiğidi Bey Böyrek ise zaman zaman kale kumandanlarının kızı ile buluşmaktadır. Bey Böyrek kızla daha kolay buluşma yolları arar. Kale komutanı ateşten çok korkmaktadır. Kız babasının bu zaafını Bey Börek’e söylemiştir. Sıra kalenin fethine gelince, Bey Börek kızın sözlerini hatırlar. Gece olmasını bekler. Çevre köylerden kırk keçi toplar. Herkes buna hayret eder. Bunca asker bunu yapamadı, keçiler mi yapacak şeklinde söz edilir. Gece olduğu zaman Bey Börek keçilerin her bir boynuzuna bir mum bağlar. Mumları yakıp kaleye doğru yürürler. Kalenin gözcüleri mumları yangına benzetir ve derhal komutanına koşarak kalenin çevresinde yanan ateşler gördüklerini söylerler. Komutan hemen kalenin kapılarını açar ve kaçıp canlarını kurtarmalarını önerir. Kapıların açılmasıyla kale boşalır. Türklerde kolayca kaleye girerler.
Forty-Goat Story
In 1054, Turks wanted to conquer Bayburt. However, it is difficult to conquer the Castle. Turk valiant Bey Börek met daughter of castle commander from time to time.Bey Börek searches for ways to meet girl more easily. Commander of castle is very afraid of fire. She said her father’s weakness to Bey Börek. When it was time to conquer the castle, he remembers words of the girls. Waits for night. Collects forty goatsfrom close villages. Everyone amazed with that. People say ”All these soldiers couldnt do it and will goats do it?” At nigh, Bey Börek ties a candle to each horn of the goats. He lisghts the candles and walks towards the castle. Spotters of the castle suppose this a fire. Immediately they ran to the commander and said they saw fires around the castle. Commander immediately opens the doors of the castle. Recommends to run and recover their lives. When doors open, castle discharges. Turks can easily enter the castle.
Kaynak: Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Bayburt il merkezine yaklaşık 35 km. mesafede Aşağı Çimağıl Köyünde, Taşın dibi mahallesinin 1500 metre doğusunda, 2450 metrelik yüksekliktedir.
Mağara genel olarak güney – kuzey doğrultuludur. Mağaranın ağız genişliği 20m kadar olup, mağara girişi içeriye doğru 30 metre derinliğe sahiptir.
Genellikle 2 veya 3 katlı olarak yapılan evler, “ Kırman” denilen çatıyla örtülür ve çatını ortasından gelen ışıkla aydınlatılır. Evler; oda, avlu, sofa gibi bölümlerden meydana gelir. Dam denilen ağır ve samanlık bölümü olan “Merek” evin tamamlayıcı unsurudur.
Binanın alt iki katı taştan, üst katı ise ahşap ve çamurun karışımı olan harpuştadan yapılır. Temel yapı malzemesi ile Bayburt’tan çıkarılmakta olan uluslararası pazara da sunulan “ Bayburt Taşı”dır. Bayburt evinde bunların yanı sıra terek, kurun, tecir, kerhiz,çaytaşı, ambar,yüklük, ocak,kahvelik, keyveni direği,fort bacası hepen, güvercin bacası, kırman gibi isimlerle anılan bölümlerde bulunmaktadır.
Kavalar evi ve yeni inşa edilmiş olan Bayburt konağı yerel mimari özelliklerini sergileyen önemli eserlerdir.